26 Nisan 2009

Adolf Hitler'in soykırımcısı...

Cumhuriyet Dergi 26.04.2009
STUTTGART
AHMET ARPAD

Münih'te 1900'da doğar. Babası lise öğretmenidir. Kent burjuvazisine mensup, hali vakti yerinde Katolik bir ana babanın oğlu olarak iyi yetişir, hümanist bir eğitim alır. Ufak-tefektir, çekingendir, pek arkadaşı yoktur. Birinci Dünya Savaşı'nda asker olup, cepheye gitmek ister, ancak yaşı elvermediği için düş kırıklığına uğrar. Katolik ve tutucu genç Heinrich Himmler 1922'de kendini birden Nasyonal sosyalistlerin arasında bulur. 1923'te Hitler'in Münih'teki darbe girişiminde yer alır. Başarılı olmayan bu darbeden kısa süre sonra partide hızlı adımlarla ilerler. 1925'te Nazilerin güvenlik örgütü SS'e katılır, üç yıl sonra da devlet terörü estiren örgütün başına getirilir. Himmler'in örgüte aldığı erkeklerin büyük çoğunluğu işsiz, yaşamla arası pek iyi olmayan, her türlü emri yerine getirmeye hazır insanlardır. 1930'lara girildiğinde Nasyonal sosyalistler topluma ağırlıklarını koymaya başlarlar. 5 Mart 1933'te aldığı yüzde 44 oyla başbakanlık koltuğuna oturan Hitler, 23 Mart'ta sosyalistler hariç diğer partilerin oyu ile çıkardığı yetki yasasıyla yasama, yürütme ve yargıyı tek elde toplar, Nazi diktatörlüğünü perçinler. Hemen ardından ideolojisini eleştiren herkesi sorgusuz sualsiz tutuklatmaya başlar. Sosyalistler, aydınlar, düşünürler, sendikacılar, yazarlar... Nazi karşıtı birçok kişi Himmler'in emriyle yok edilir. Sorumluluğundaki SS bünyesindeki Dirlewanger ve Kaminksi tugaylarının savaş sırasında en büyük soykırım suçu işlediği söylenir. Bu nedenle başta Yahudiler olmak üzere Aryan ırkından olmayan tüm azınlıkların soykırımından Hitler kadar Nazi Almanya'sının ikinci adamı Himmler de sorumludur. Führer soykırımın planlayıcısı, Himmler de uygulayıcısıdır! Hitler'e olan yakınlığı korku ile dalkavukluk arasında bir bağımlılıktır. 1943'te İçişleri Bakanı görevini de üstlenen Himmler'in emrindeki SS örgütü iki milyon üyeye ulaşır.
 
Ancak savaşın sonuna doğru Himmler Almanya'nın zaferinden kuşku duymaya başlar. Nazi rejiminin hayatta kalmasını sağlamak için İngiltere ve Amerika ile barış görüşmeleri gerektiğini açık açık söyler. Savaşı yitireceğini fark eden Hitler'in onu partiden atması üzerine Himmler yalnız kalır. Müttefiklerin ülkeyi işgal etmesiyle sahte kimliğe bürünür, adını başçavuş Heinrich Hitzinger olarak değiştirir. Hiç kesmediği bıyığını tıraş eder, gözlüğünü çıkarır, sol gözüne bant takar ve doğum yeri Bavyera'ya dönmek için yola koyulur. Ancak 21 Mayıs 1945 günü, üstü başı yırtık, Lüneburg yakınlarında İngilizlere yakalanır. İki gün sonra Heinrich Himmler olduğu anlaşılınca, daha önceden dişinin arasına yerleştirilmiş siyanür kapsülünü ısırarak intihar eder. İngilizler Himmler'i Lüneburg yakınlarında defnederler. Bugün mezarının yeri bilinmiyor. “Doğa kanunu olacağına varmalı ve en uygun olanlar yaşamalıdır” diyen Heinrich Himmler üç kişilikli bir insandı. O bir ideolog, hırslı bir politikacı ve tehlikeli bir oportünistti. Birkaç ay önce çıkan dev eserinde araştırmacı Peter Longerich, Himmler'e tam 1040 sayfa ayırmış.
 
www.ahmet-arpad.de

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder