22 Mart 2009

Tim de bir "loser"dı...

Cumhuriyet Dergi 22.03.2009
STUTTGART
AHMET ARPAD

Bir veya iki katlı, bahçeleri bakımlı şık villalar, kapılarında pahalı otomobiller... Burada yaşayanlar iyi iş güç sahibi, gelir düzeyi yüksek aileler. Sokaklar bomboş, bahçelerde tek insan yok. Sadece bir villada polisler nöbet tutuyor. Gazeteciler, televizyoncu ve radyocular çoktan sokakları terk etmiş. Köyün iki lokantası "Lamm" ve "Löwen" öğleden sonra kapatmış. Küçük bakkal dükkânını işleten kadın kapının önüne iskemlesini çıkarmış güneşleniyor. On beş kişiyi öldürüp, son kurşunu da kendine sıkan Tim"in on yedi yıl yaşamış olduğu Stuttgart yakınlarındaki Weil zum Stein köyü ölü sessizliğine bürünmüş...
 
"Winner-Loser" kültürü Almanya"da her geçen gün daha çok ağırlık kazanıyor. Günlük yaşam sorunlarının altından kalkamayan sadece yetişkinler değil. Toplumun geleceği çocuklar ana babaları ile ayrı ayrı dünyalarda yaşıyorlar. On iki, on üç yaşında sigaraya, içkiye başlıyorlar, uyuşturucu kullanıyorlar, kaba kuvvete başvuruyorlar. Günümüz yetişkinleri kötü yola düşen günümüz gençleri ile baş edemiyor. Açlık sınırında yaşayan anneler çocuklarını öldürüyor. "Almanya"daki eğitim utanç verici... İnsanların yeterli eğitim almadığı ülkelerde demokrasi işlemez..." sözleri Cumhurbaşkanı Horst Köhler"in. Çeşitli nedenlerle sorunlu yetişen gence ailesinin gösteremediği ilgi ve sıcaklığı okulu da veremiyor. Öğretmen yetersizliğinin yanı sıra sınıfların da kalabalık olması öğrencinin randımanını azaltıyor. Çevresinden beklediği ilgiyi göremeyen genç insanlar bunu başka yerlerde arıyor. İçkide uyuşturucuda ve şiddet içerikli bilgisayar oyunlarında... Gelişme çağındaki bu insanlar güçlü olmak, kabul edilmek, kişilik sahibi olmak, korkularını birisine anlatmak, sorunlarını onunla paylaşmak istiyor. Günümüzün stres dolu, hızlı yaşayan ve sadece güçlüyü kabul eden toplumunda bütün bunları başaramamış, ailesinden kopmuş Tim gibi kimi "loser" de günün birinde hıncını onu dışlamışlardan alıyor!
 
"JawsPredator1" takma adını kullanan, gününü evde tek başına geçiren Tim şiddet içerikli bilgisayar oyunları oynayarak zaman öldürüyor, "airsoft" oyunlarındaki, gerçeklerine benzer silahlar kullanıyordu. Babası ona daha 14 yaşında atış kulübünde silah kullanmasını öğretmişti. Erfurt ve Emstetten"de gerçekleşen okul katliamları üzerine de fikir yürüten Tim"e göre, "İşin komik tarafı katliam yapacaklarını daha önce açıklayanlara bugüne kadar kimsenin inanmamış olması!" O, içine kapanıktı, pek konuşmazdı. Tüm dünyası "Far Cry 2", "Counterstrike" ve "Tactical Ops" gibi oyunlardı. Yakın çevresi Tim"den gelen sinyalleri fark etmiyordu. Onunla sınıfta dört yıl yan yana oturan Phlipp ile bir rastlantı sonucu tanıştım. "En iyi arkadaşlarımdan biriydi." dediği Tim iki kişilikli olmalıydı. Büyük balığın küçük balığı yuttuğu, ortak değerlerin çoktan yitirildiği günümüz Alman toplumunda insanlar bencilleşiyor, içlerine kapanıyor, kabuklarına çekiliyor. Birey, yalnızlık ve bencillikle daha çocukluğunda tanışıyor. Tim"in katliam yaptığı Winnenden"de karısı bir zamanlar öğretmenlik yapan Cumhurbaşkanı Horst Köhler soruyor: "İnsanlarımızla yeterince ilgileniyor muyuz?"
 
www.ahmet-arpad.de